SEVGİ

Sevgi………………. Sevgiye dair yıllardır insanoğlu ne çok şey söyledi. Sevginin tarifini herkes kendi yüreğine ve hissettiklerine göre yaptı. “Sevgi” diye kendi yüreğini tarif etti. Dedim ya herkesin sevgi tarifi ve anlayışı farklıdır. Bende kendi yüreğimin yüreğimdeki sevginin tarifini yapacağım sizlere…… Sevgi, “Ben” yerine önce “sen” diyebilmek. Kendinden önce karşındakinin mutluluğunu düşünmek. Yanında huzur bulmak, güven duymak. Her ne olursa olsun yanında olduğunu bilmek. Seni hep seveceğini bilerek “ kendin” olmaktır. Sevgi ben demektir aslında. Benim yüreğimde hissettiğim sevgi anlayışı bu…… Ne dersiniz sevgili dostlar belki de anlatmak isteyipte anlatamadığınız sevginizi anlatmanın tam sırası. Doğru yer ve doğru zamanda. Hadi bugün sevdiklerinize yüreğinizi açma günü. Evet bugün “Sevgililer Günü” sevginin günü. Beklide bu zor hayat şartlarında unutmadığımız ama bazen hatırlamakta zorluk çektiğimiz duygularımızı bugün daha yoğun yaşayabiliriz. Daha çok emek vermemiz gereken bu duyguyu yüreğimizin derinliklerinde bir yerde saklı tutuyorsanız bırakın özgür kalsın. Sevdiklerinizin yanında olun…..…… En güzel hediye ağzınızdan çıkacak o iki sözcüktür,” Seni Seviyorum” deyin bununla da kalmayın…..Ailenize, dostlarınıza, eşinize, çocuklarınıza ve sevgilinize bu sevgi gününde bunu ihmal etmeyin. Duygularınızı yarınlara ertelemeyin. Yarın çok geç olabilir…….. Seni seviyorum demenin yanında sevginize fedakar olun, güven verin en önemlisi kıymet bilin… Bazen seni seviyorum demek yeterli gelmeyebilir. Tam da bu konunun üstüne sizlerle kısa bir hikayeyi paylaşmak istiyorum… Sadece Seni Seviyorum demek yetmez “Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır aşık olurlar.İlk önce güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri, tabi zaman lazımdır birbirlerini tanımak için.Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktan içi içine sığmaz ve artık anlar ki, su’ya aşık olmuştur. İlk kez aşık olan çiçek etrafa kokular saçar, “Sırf senin hatırın için ey su” diye. Öyle zaman gelir ki, artık suda içinde çiçeğe karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştır.Zanneder ki, çiçeğe aşıktır, ama suda ilk defa aşık oluyordur. Günler ve aylar birbirini kovalar ve çiçek acaba, “Su beni seviyor mu” diye düşünmeye başlar. Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle… Halbuki, çiçek alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz. Çiçek, suya” Seni seviyorum” der. Su,” Bende seni seviyorum “der. Aradan zaman geçer ve çiçek yine “ Seni seviyorum” der. Su yine “Bende” der. Çiçek , sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler….. Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçmaz etrafa ve son kez su’ya “Seni Seviyorum” der. Su da ona “Söyledim ya bende seni seviyorum “der ve gün gelir çiçek yataklara düşer.Hastalanmıştır çiçek artık. Rengi solmuş, çehresi sararmıştır çiçeğin. Yataklardadır artık çiçek. Su da, başında bekler çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine…. Bellidir ki, artık çiçek ölecektir, zorlukla başını suya döndürerek çiçek suya, “ Seni ben gerçekten seviyorum.” Çok hüzünlenir bu duruma ve son çare olarak bir doktor çağırır nedir sorun diye. Doktor gelir ve muayene eder çiçeği. Sonra şöyle der doktor, “Hastanın durumu ümitsiz artık elimizden bir şey gelmez”. Su, merak eder sevgisinin ölümüne sebep olan hastalık nedir diye doktora sorar. Doktor şöyle bir bakar suya ve derki, “Çiçeğin bir hastalığı yok dostum….Bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için” der. Ve anlamıştır ki, artık su, sevgiliye sadece ”Seni Seviyorum” yetmemektedir.” Bu hikayeden çıkarılabilecek çok ders var. Siz kendinize uygun olanı bulup ona göre hareket edin. Bazen “Seni Seviyorum” demek yeterli gelmeyebilir. Sevdiklerinizin yanında olun. Unutmayın ki, Sevmek aşkın kendisi olmaktır. Bende aşkımın ta kendisi olan “Seni Seviyorum”…… Sevgisiz ve sevgilisiz kalmayın
1 Response
  1. AskinAy Says:

    sevgililer günlerin bol olsun canim,öpüyorum seni,kucak dolusu sevgiler..