Düşlerimizde oynayalım çocuk

Yeni düşlerine düştüm sarı saçlı, mavi gözlü çocuğun. Bir sokak arasında ellerinde bilyelerle gülümsüyordu bana. Gözlerine düşen umudu yakalamaya koşuyordum, umudu güneş, umudu ışık .Bir ışık selinin sarmaladığı bir günün sabahına mavi gözlerle bakıyordum. Yırtık elbiseleri, yırtık ayakkabılarına aldırmadan gülümsüyordu sadece. Güne ,güneşe gülümsüyordu. Günü yaratan çocuk, ruhunda mutlulukların resmi vardı sadece. Sarı saçları bin kır çiçeği, mavi gözleri bir büyük gökyüzü.

Hadi düşlerinde oynayalım çocuk…
Biz ki barut kokulu bir dünya da ölsün istemedik çocuklar. Açlıkla sınansın istemedik küçük bedenleri .Bu dünya soğuk,kimsesiz.Biz ki kır çiçekleri toplarız barutlar ortasında,biz ki geleceğe mektuplar yollarız.. Hadi düşlerinde oynayalım çocuk. Bir elimizde bilyelerimiz, bir elimizde uçurtmalarımızla. Hadi düşlerinde oynayalım çocuk. Yüzünde belirsin gamzelerin. Sarıp dizelerimize uzatalım elimizi gökyüzüne. Korkularla büyütmeyelim geleceği, sevilerimiz olsun, sevilerimizde dokunuşlarımız.Uzat elini günahlarını sil dünyanın. Soyun yeryüzü cennetine, sen varken kararmaz gökyüzü. Hadi düşlerinde oynayalım çocuk…
Gitme uzaklara çocuk…
Sen uzaklaştıkça kararır gökyüzü.
Sarı saçlı,mavi gözlü çocuk uzat ellerini ….
Rüzgar ol çocuk, ateş ol,köpük ol denizde. Düş düşlerinin peşine esmer ol ,kara tenli ol,çekik gözlü ol. Sarmala dünyanın renklerini. Ellerinde elleri olsun. Dağıt bilyeleri, ver iplerini uçurtmaların. At tohumlarını toprağa yeşersin boy alsın orman olsun kardeşcesine.


0 Responses